28 Mayıs 2009 Perşembe

vikpedya

İnternetin keşfi kuşkusuz hayatımızı kolaylaştırdı. Bütün bilgiler elimizin altında, süre
kısıtlaması yok, tek yapmamız gereken merak etmek. İnternetin içindeki en önemli sitelerden
birisi vikipedya yani özgür ansiklopedi.
Geçtiğimiz senelerde Roma Tarihi ile bir bilgi arıyordum. Google
yeterli gelmedi, ben daha fazla bilgiye gereksinim duydum. Bir arkadaşım bana Vikipedia kullanmamı
söyledi. Daha önce vikipedya sitesinden hiçbir şey araştırmamıştım. İşte benim ilk vikipya ile
tanışmam böyle oldu. Sonrasında ünlü kaşiflerden, aktüaliteye, spordan,sağlığa, siyasetten, tarihe
kadar bir çok konuda ulaşmak istediğim bilgilere vikipedyadan ulaşmaya başladım.Vikipedya’ya
girdiğim zaman merak edipte ulaşamadığım bilgi yok.
Vikipedya’ya rakip olarak Google gösteriliyor. Google’a da neyi merak edip yazsanız
çıkıyor ama beraberinde gereksiz bilgiler de geliyor. Kısaca aradığım konu biraz karışıyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesinde ki arkadaşlarıma sordum. Bir konuyu merak edip öğrenmeniz gerektiğinde
ansiklopediden mi,google dan mı, Vikipediyadan mı araştırırsınız? Cevap genellikle aynı elimin
altında bilgisayar var. Vikipediya neyi, hangi konuyu merak etsem konu başlığını yazınca
önüme getiriyor. Kütüphanelere gidip aradığım konu ile ilgili kitapları bulmak en az bir günümü
alırken şimdi saniyesinde internetteyim. Google da çok kullanıyorum ama özelikle ödev yapıcaksam,
proje hazırlayacaksam tercih ettiğim site vikipedya. Araştırdığım konun içindeki bir bilgiyi
anlamasam bile tekrar vikipedya
yardımı ile anlamadığım bilgilere ulaşabiliyorum. Hemde zaman harcamadan.
Dunyayi ters yuz eden projeler ile ilgileniyorum

Altivi sponsorlugunda, “internette sinirsiz bir dunya” konulu seminere konuk gelen,
vikipedinin (ozgur ansiklopedi) kurucusu Jimmy Wales, vikipediyi anlatti.
M.U-Anneniz ve buyukannenizin yonettigi yalnizca dort ogrencisi olan ozel bir okulda
ogreniminizi tamamladiniz. Bugun internet uzerindeki en onemli Amerikan girisimcilerden birisisiniz.
Bu surec nasil oldu?
J.W-Tek sinifli, ev havasinda kucuk, ozel bir okula gidiyordum. İnsanlar aldigim egitimin bugunku
isime nasil yansidigini hep soruyorlar, egitimimin bana verdigi en onemli sey ozgurluk oldu.
Ogrencilerin ve ogretmenlerin butun gun istedigini yapabilme ozgurlukleri vardi. Ansiklopediler cok
ilgimi cektigi icin, hergun saatlerce ansiklopedi ve makaleleri okurdum. Ailemde, bilgiye ve egitime
asik insanlar, cok kucuk yastan itibaren bunlarin kiymetini ogrendim. Yasadiklarimin temelinde iste
bunlar yatiyor.
M.U-Ilk olarak kurdugunu Nupedia size yetmedi ve 2000 yilinda Wikipedia projesini kurdunuz. Bu
surec nasil gelisti?
J.W-Nupedya Vikipedi’den once ki projeydi ve basarisiz oldu. Yine wiki gibi global bir ansiklopedi
olusturmak istemistim. Ama yukaridan assagiya dogru bir proje izlemistik. Felsefe doktorasi yapmis
bir akademisyen ile calisiyorduk ve beni herturlu bilginin cok titiz siki bir sekilde denetlenmesine ikna
etmisti. Ancak buradaki sorun gonullu olarak projeye katkida bulunmak isteyenlere sans
tanimiyorduk. Benimsedigimiz surec cok zorlayici ve caydiriciydi. Vikipedi de bunun tersine insanlarin
kolayca bir surece katilmalabilmelerini sagladik.
M.U-Internet kullanicilari vikipedi deki bilgi girisini etkileyebiliyor. 250 den fazla dilde milyonlarca
makale vikipedide yayinlaniyor. İnsanlar bu makaleleri degistirebiliyor, ekleme yapabiliyor, kendi
dusuncelerini yazabiliyor. Bu bilgi girisimini nasil kontrol edebiliyorsunuz?
J.W-Bunun sirri aktif kullanici topluluguna kalite icerigini kontrol edebilmeleri icin gerekli araclari
vermeye calismamiz, yani geleneksel sistemdeki gibi her seyi yukardan yonetmeye calismaktansa
asagidan yukariya dogru isleyen bir sureci tercih ediyoruz. Aktif web sitesi kullanicilari yoneticilerini
seciyor. Bu yoneticilerin makaleleri bloke etme, eski versyonuna donusturme, kotu davranan
kullanicilar yorum yazmaktan men etme gibi haklari oluyor. Kaliteyi kontrol edebilmeleri icin zaman
icersinde bu haklari onlara taniyoruz. Aslinda bu sosyal bir surec. Kaliteyi nasil arttirabilecegimizi
surekli konusuyoruz. Aktif kullanicilarimiz kalite konusunda cok titzler. Tabi geleneksel yontemlerde
uyguluyoruz. Ornegin makalelerin kaynagini vermeye calisiyoruz. Yayinladiginiz bilgininguvenilir
oldugunu kendi sozcuklerinizle anlatmak yerine, guvenilir kaynaklarin ismini vermek cok daha dogru.
M.U-Internet dunyasinda vikipedinin google icin en buyuk tehtid oldugu soyleniyor. Kendinizi
internet sektorunde nasil konumluyorsunuz?
J.W-Ben google’i begeniyorum. Google’in kuruculariyla iyi anlasiyoruz ve zaman zaman
gorusuyoruz. Dolayisiyla Google ile bir sekilde yarisiyormuyuz bunu bilmiyorum. Google genelde cok
guzel isler yapiyor. Bazi uygulamalarini ise biraz elestiriyorum. Mesela Cin’deki sansur grubu ile
anlasmalarinikotu bir karar olarak degerlendiriyorum. Dunya capinda markalarinin kotu
etkilendiklerini gorunce bunu zaten degistireceklerdir. Genelde acikliktan, seffafliktan, ozgur
yazilimdan yanayim su anki arama motoruyla ilgili en onemli sikayetlerden bir tanesi her seyin gizli
yapiliyor olmasi.
M.U-Siz diger sirketler ve internet girisimcileri hakkinda neler dusunuyorsunuz?
J.W-Bizim gibi binlerce sirket var ve her sey surekli degisiyor. Ben isime rekabetci gozle bakmam.
Baska insanlarin neler yapabilecegini dahi dusunmuyorum. Bu anlamda stratejik dusunur degilim.
Benim icin guzel ve eglenceli olan, insanlarin da muhtemelen sevecegi seyler yapmaya calisiyorum.
Eglenceli ve ilginc seyler yaptigim surece insanlarin ilgisini cekecegimden eminim. Eger bir baskasi
ilginc seyler yaparsa bende gidip ne yaptigina bakarim. Benim icin sorun degil.
M.U-Vikipedi’i kurduktan sonra onu kar amaci gutmeyen ve gittikce populer olan bir vakfa donusturdunuz. Bu vakif kavraminin ardindaki dusunce nedir?
J.W-Vikimedya vakfi vikipedi ve farkli projelerin cesitli websitelerini bunyesinde bulundurdugu
bir yardim dernegi vikimedya vakfinin temel amaci insanlara kendi dillerinde ucretsiz ansiklopedi
sunmak.dunya uzerindeki herkese bilgi saglamak ve gercekten kuresel bir amac. Bu amaca ulasmamiz
icin katetmemiz gereken daha cok yol var. Avrupa dillerinde yada Cince, Japonca gibi dillerde cok iyi is
cikardik. Ancak Hindistan’da veya Afrika’da konusulan dillerde basarili oldugumuz soylenemez
yapmamiz gereken cok is var. Vakif vikipediyi kamu yararina isletmek icin calisiyor.
M.U-Bu yardim dernegi size odeme yapiyor mu?
J.W-Para kazanmak guzel ama daha sikici. Dunyayi ters yuz eden projelerle ilgileniyorum.
M.U-Dunya geneliyle kiyasladiginizda Turkiye kendini nasil konumluyor?
J.W-Turkiye tam da istedigimiz yerde. Genis bant, internet sorunlari, erisime olan kisi sayisi,
Turkce konusan kisi sayisi, toplumun ne derece acik oldugu gibi toplumsal unsurlari icine aldigimizda
Turkiye istedigimiz yerde. Birinci sirada degil ama ikinci siramizda. Gercekten cok guclu bir proje.
M.U-Sektorde ne tip engellerle karsilasiyorsunuz? İnternet kullanicilarini gelecekte nasil sorunlar
bekliyor?
J.W-Internetin buyuyebilmesi icin bence dikkat etmemiz gereken unsurlardan biri konusma
ozgurlugunun onemini kavramak. Kotu konusma nedir sorununa verilebilecek en guzel cevap
konusmadir. Acik ve saglikli bir tartismada internet cok onemli bir rol oynayabilir dolayisiyla
internetin insanlarin katilabilecegi bir yer olarak kalmasini nasil saglayabilecegimiz sorusu kuresel
dunyada beni en cok endiselendiren konulardan biri. İnternet konusunda beni en cok heycanlandiran
bu amaclari ne kisisel yukardan yonetim modeli ile ne de cok fazla kontrol altinda
gerceklestirebilirsiniz. Dogru dengeyi bulmaya calismak cok onemlidir.
Kaynak: M. Ulusoy/CNN TURK/Jimmy Wales röp.

8 Nisan 2009 Çarşamba

Emekliler mutsuz

Avrupa'daki mutlu emeklilik bizde gerçekleşmeyecek mi?


Türkiye İşçi Emeklileri Derneği (TİED) Başkanı Kazım Ergün bugün, Türkiye emekli profili araştırması sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. yapılan araştırmaya göre emekliler mutsuz.
Yeteri kadar maaş alamayan emekliler zorunlu ihtiyaçlarını bile zor karşılarken, tiyatro, sinema gibi sosyal harcamalarına hiç para ayıramıyor. Araştırma sonuçlarına göre, emeklilerin %72.2’si günlük gazete alamıyor, %10’u kitap alamıyor, %81’i hiç sinemaya gidemiyor. Sadece %1.6’sı tiyatroya para ayırabiliyor. Emeklilerimiz “Ülkemizin bir emeklisi olarak acaba mutlu bir yaşam sürdürdüğünüze inanıyor musunuz?” sorusuna “ hayır “ cevabını veriyor. Mutlu olduğunu belirtenlerin oranı ise sadece %4.4.
TİED Başkanı Ergün yaptığı açıklamada şunlara dikkat çekiyor: “Emeklilerimiz, ülke ve dünya gündemini takip etmekten uzak, adeta yalıtılmış bir yaşam sürmek zorunda kalıyor. Bu nedenle mutlu değiller. Yaşadıkları krizlerin mağduru olarak hem mutsuz hem de umutsuzlar. Bence emeklilerimiz yenide tiyatro, sinemayla tanıştırılmalı, yeniden kitap gazete okuyabilir duruma getirilmelidir. Aksi taktirde kültürsüz ve sanatsız kalacaklar. Çare, emekli yurttaşların gelirlerinde düzeltilme yapılmasıdır.”
TİED’in araştırması, aralarında İstanbul, Ankara, Gaziantep, Trabzon illerinin de olduğu 47 ilde yapıldı araştırmaya, 4 bin 362 emekli katıldı.


Kazım Ergün

3 Nisan 2009 Cuma

Mağara Adamı



Rob Becker’in 1991 yılından buyana 35 ülkede ve 17 dilde 10 milyon seyirciye ulaşan Caveman (Mağara Adamı) adlı tek kişilik oyunu, Alper Kul’un performansıyla BKM’de izleyicilerine kapılarını açıyor.

Kadınların ve erkeklerin kol kola yürüdükleri hayat yolunda farklılıklarını tatlı bir dille işleyen Caveman, evli bir erkeğin anlatısıdır. Kendini kapı dışarı edilmiş bulan Kamil, oyun boyunca, yalnızca evinin kapısını açmaya değil, kadın erkek ilişkilerinin kilidini de açmaya çalışıyor.

Çocukluktan çıkınca gözüne çarpan karşı cinsin, konuşma tutkusundan, alışveriş alışkanlıklarına dek, erkeklerle olan zıtlıklarının kaynağını 200 bin yıl öncesine uzanarak gözler önüne seriyor. Üstelik bunu alaycı bir mizah duygusuyla değil, çağları aşan şefkatli anlama çabasıyla gerçekleştiriyor.

Yönetmen: Aykut Kayacık
Oyuncu: Alper Kul

ETKİNLİK TAKVİMİ

4 Nisan BKM
21:00

11 Nisan BKM
21:00

17 Nisan Kadıköy H.E
21:00

18 Nisan BKM
21:00

25 Mart 2009 Çarşamba

Santralatölye








İstanbul’un yoğun ve stresli iş hayatından bunalanlar kendilerini geliştirmek, eğlenmek, biraz da nefes almak için soluğu atölyelerde alıyor. İstanbul’da ardı ardına yaratıcı atölyeler açılıyor. Bilgi Üniversitesi Santralistanbul kampusunda bulanan Santral Atölye de çeşitli eğitimler ile farklı bir seçenek sunuyor. Atölyenin eğitmen kadrosu çok tanıdık; sinemacı Ezel Akay, karikatürist Galip Tekin, yazar Pınar Kür, moda editörü Ece Sükan, dünyaca ünlü makyaj ürünleri markası Bobby Brown’un eğitmenleri, kadrodan bazı isimler.

Eskiden “Bilgi Eğitim” olan atölyenin ismi 2007’de Bilgi Üniversitesi Santral İstanbul’un açılmasıyla “Santral Atölye” olarak değişmiş. Santralatölye’de günlük eğitim de var 4-6 veya 8 haftalık eğitimler de. Atölye yöneticisi Selin Erensoy’un anlattıklarına göre, atölyelere 25-45 yaş arası çalışan kadınlar ilgi gösteriyor. Yogadan çizgi romana, reikiden şarap tadımına, fotoğraf okumadan moda editörlüğüne, Osmanlıca’dan yaratıcı yazarlık tekniklerine kadar çok çeşitli alanlarda dersler veriliyor. Senede bin öğrenciyi bulan atölye katılımları hafta içi akşam saatlerinde hafta sonları ise gün boyu sürüyor.

Daha fazla iletişim için:
Telefon: 0212 444 0 428Web Adresi: http://www.santralatolye.com/Adres: Eski Silahtarağa Elektrik Santralı Kazım Karabekir Cad.No:1 Eyüp/İstanbul

18 Mart 2009 Çarşamba

Ayşe’nin seçtikleri


18.03.09 Çarşamba
Wednesday Party 70s, 80s, 90s, 00s tarih: 18.03.2009 21:00:00 -25.03.2009 21:00:00 mekân : Studio Live Technik

Artık çarşamba geceleri de Studio Live Technik sizler için kapılarını açıyor.Haftasonunun karmaşasından hoşnut değilseniz veya izinlerinizi hafta içi kullanıyorsanız ve gidecek bir yer bulamıyorsanız artık Happy Wednesday Parties tam sizin için.Bu gece sınır tanımıyor geçmişten günümüze 70'ler, 80'ler, 90'lar, 2000'ler tüm zamanlardan kulağınızın aşina olduğu tüm melodileri içinizde hissedeceksiniz.Özel sürprizler ve promosyonlarla tatlandırılmış bu gecede içecek fiyatların cazipliği de gönlünüzde taht kuracak!!!O zaman mutlu bir çarşamba gecesi yaşamak istiyorsanız Dj Aaron'la Happy Wednesday Parties bekliyoruz...

19.03.09 Perşembe
Ata Demirer tarih : 19.03.2009 21:00:00 mekan : Beşiktaş Kültür Merkezi Ata Demirer, geçen yıl başladığı gösterisine, 2008 - 2009 sezonunda da devam ediyor.Sanatçının Türkiye’den manzaraları özel tipleriyle anlattığı ve müzikal geçişlerle süslediği, kendine has tarzını yansıtan gösterisiyle karşınızda.Gösteri süresi 90 dakika ve iki perdedir.

20.03.09 Cuma
Bodhi Ray ile Nefesin Simyası tarih : 20.03.2009 19:30:00 mekan : Owokun

"NEFESİN SİMYASI" bizi "sıkışmış" ve "tatmin olmamış" tutan duygusal ve zihinsel kalıpları keşfetmemize yardımcı olacak yoğun ve güzel bir süreçtir.Basit ama güçlü bir teknik olan "OKYANUSSAL SOLUMA" ile hayatımızı oyuncu, yaratıcı ve spontan bir şekilde yaşamamızı engelleyen blokları kaldırmak için simya sürecine başlayacağız.Kendi doğal yolumuzu yeniden keşfederek, berraklığın, sevginin ve coşkulu kutlamanın günlük hayatımıza geçirmek için en önemli anahtarlar olan, rahatlamaya ve kendimiz kabul etmeye doğru ilerleyeceğiz.


21.03.09 Cumartesi
İyi Günde Kötü Günde
tarih : 21.03.2009 20:30:00 - 04.04.2009 20:30:00 mekan : Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu
Geçen yıl “Tak Tak Takıntı”, “Ben Eskiden Küçüktüm”, “Koçum Benim…” projeleriyle çok geniş kitleleri tiyatro sanatı ile buluşturan Ali Poyrazoğlu yine gündem yaratacak çok iddialı bir güldürü ile seyircilerine iyi ki tiyatro var dedirtecek. “İyi Günde Kötü Günde” Fransa’da çok beğenilen bir güldürü, farklı bir stil denemesi. Pierre Palmade ve Michel Laroque ikilisinin yazdığı müzikli güldürüyü Ali Poyrazoğlu’nun uyarlaması, Ali Yenel’in dekoru, Özdemir Çiftçioğlu’nun yönetmenliği ile ocak ayında seyirci ile buluşacaktır.“İyi Günde Kötü Günde” muhteşem bir aşk oyunu, Ali Poyrazoğlu bu çok farklı stili olan oyunu tiyatronun büyük yıldızlarından Nilgün Belgün ile oynuyor. İki usta oyuncu çok etkileyici performansları ile seyirci ile birlikte aşkın matematiği üstüne düşündürüyor.Bu oyunu ayrılan ama birbirlerinden kopamayan sevgililerin öyküsünü bekar, nişanlı, yeni evli, kavgalı, küs, boşanmış herkesin izlemesi gerekiyor.
“İyi Günde Kötü Günde” güldürüsü şarkılar eşliğinde iki usta oyuncudan tadına doyulmaz bir şölen. Seyirci dudaklarında: aşkın matematiği tektir. İki yarım bir bütünü oluşturmaz; yalnızca iki bütün bir bütünü oluşturur sözleriyle çıkıyor oyundan.Sevgiliyi yeniden keşfetmenin yolları aşkı taze tutmanın bilgeliği üstüne muhteşem bir güldürü “İyi Günde Kötü Günde”.


22.03.09 Pazar
Kibarlık Budalası
tarih : 22.03.2009 15:30:00 mekan : Haldun Dormen Tiyatrosu
OYNAYANLAR: HALDUN DORMENEBRU CÜNDÜBEYOĞLUTARIK PAPUÇÇUOĞLUATILGAN GÜMÜŞÖZLEM ÇAKARABDÜL SÜSLERELİF ÇAKMANDİLEK ABAORAL ÖZEREREZ ERGİN KÖSE17. yüzyıl Fransa’sında, cahil, saf ama çok zengin bir adam olan Mösyö Jourdain’in (Haldun Dormen) bir tek amacı vardır :Asilzade olmak.. Bunu gerçekleştirebilmek için her şeyi göze alır, anlamlı-anlamsız, yararlı-yararsız ama mutlaka masraflı her çabayı gösterir. Gülünç duruma düşer, alay konusu olur ama hiç yılmaz. Hedefi bellidir: Soylu sınıfa girebilmek, soylu bir Markiz’i (Dilek Aba) baştan çıkarabilmek için her şeyi yapmak ve biricik kızını (Elif Çakman) da mutlaka bir “soylu” ile evlendirmek. Oysa kızı bir başka gence aşıktır. (Oral Özer) Moilere, yarattığı bu olağanüstü tiplemenin etrafını, onu sömürmeye çalışan Kont, (Tarık Papuççuoğlu/ Atılgan Gümüş) ayakları yere basan karısı (Özlem Çakar), sağduyunun ve samimiyetin temsilcileri hizmetçi (Ebru Cündübeyoğlu) ve uşak (Abdül Süsler) ile bir dantel gibi örer. Neredeyse her sözcük komik ve her durum gülünçtür oyunda.

23.03.09 Pazartesi
Çok Güzel Hareketler Bunlar tarih: 23.03.2009 20:30:00 - 07.04.2009 20:30:00 mekan : Beşiktaş Kültür Merkezi
BKM’nin kendine özgü mizah anlayışını Yılmaz Erdoğan yönetiminde sahneye taşıyan BKM Mutfak ekibi, yepyeni skeçleri ile yeniden perde açıyor! Skeçle aynı zamanda televizyon programının çekimi de yapılıyor.

24.03.09 Salı
Zuhal Olcay tarih: 24.03.2009 20:30:00 mekân : Yunus Emre Kültür Merkezi (Büyük Salon)
Zuhal Olcay sevenlerine şarkılarıyla keyifli bir gece yaşatıyor.

11 Mart 2009 Çarşamba

Ya çıkarsa?

Süper Loto’da 12 haftalık devrin ardından ikramiye 55 milyon lirayla ulaştı. Tarihi rekora ulaşan büyük ikramiyenin çekilişi yarın akşam yapılacak.Bugün itibariyle 19 milyon 628 bin 534 kolonun doldurulduğu Süper Loto’da yarın akşamki çekilişe kadar bu sayının 110 milyon kolona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da vatandaşların, özellikle 55 milyon liralık büyük ikramiyeyi kazanmak için 110 milyon liralık oyun oynaması anlamına geliyor.

Bu tarihi ikramiye, talihlisine yılda 7 milyon 205 bin lira, günde ise 19 bin 740 lira kazandıracak; yani ikramiyenin faizi bile zengin edecek. Milli Piyango İdaresi yetkileri, Süper Loto’da 12 haftadır devreden büyük ikramiyenin 6 bilen çıkana dek devredeceğini açıkladı.

Vatandaş ne diyor?

55 milyonluk ikramiye size çıkarsa ne yaparsınız diye halka sorduk.







Hatice Yayla (öğrenci, 21)

“Kendime lüks ev, araba alırdım.Yurtdışında Türk eğitim kurumları açardım. Kalan bütün paramı eğitime harcardım.”









Hamiyet Özbek (temizlik görevlisi, 48)

“Balıkesir’de kendime çok büyük bir arazi satın alır çiftlik kurardım. Çiftliğime bütün hayvan çeşitlerini alırdım. İstanbul’dan taşınırdım. Memleketim Amasya’ya gidip kuşburnu fabrikası kurardım ve bütün işsizleri fabrikama işe alırdım. Yetimleri evlendir onlara ev alırdım. Kendime ev, araba alıp hizmetçi tutardım.”

4 Mart 2009 Çarşamba

Hillary’ye Müjde Ar’dan aldatılma sorusu



ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton 8 Mart dünya emekçi kadınlar gününde NTV de yayınlanan Çiğdem Anad, Pınar Kür, Müjde Ar ve Aysun Kayacı’nın sunduğu Haydi Gel Bizimle Ol programına konuk olacak. Clinton, Ortadoğu gezisinin bir ayağı olan Türkiye de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan temaslarda bulunacak. Bu arada NTV’den Türk kamuoyuna mesajlar verecek.

Çiğdem Anad programa katılma önerisinin ABD Büyükelçiliğinden geldiğini, bu teklif karşısında şaşırdıklarını ve çok sevindiklerini belirtti. Programda Hillary Clinton’a ne sorulacakları konusunda ise şu yanıtı verdi: “Hillary Clinton’ın programımıza katılmasından dolayı heyecanlıyız, yapılan teklifi gururla kabul ettik. Sorularımı şimdiden hazırlamaya başladım. Clinton önemli bir insan çünkü dünyada belirleyici bir özelliği var. Öncelikle dünya politikasını soracağım. Sorunları çözerken annelik ya da kadınsı duygularıyla mı çözüyor yoksa bir demir parçası mı merak ediyoruz. Ayrıca eşi Bill Clinton ile geçmişte yaşadığı aşk skandalı ile ilgili de sorular hazırladık.” (A.E/SON)